Bütün günahların temelinde, insanın RAB Tanrı’ya tapınmayı reddetmesi vardır (Rom. 1:18-23). Putperestlik, tek Tanrı’ya inanan birçok kişinin kabul etmediği bir durumdur; ancak bu kişiler putperestliği çoğunlukla sadece antik çağlardaki anlamıyla (çok sayıda ilaha tapınmak) ele almaktadır. Ancak putperestlik, Tanrı’ya lâyık olmadığı şekilde tapınma (örn. belirli bir çıkar karşılığında Tanrı’ya yönelmek veya Tanrı’yı sahip olmadığı nitelikleriyle değerlendirmek) veya O’nun yerine başka herhangi bir varlığa yönelip onu yüceltme ve sevme şeklinde de kendini gösterebilir. Putperestlik, Tanrı’nın yaşamın her alanında var olduğunu ve her şeye egemen olduğunu gözden kaçırmakla başlar (Hez. 16; 23. bölümler; Yer. 2–3. bölümler; Hoş. 2; 4. bölümler; Yak. 4:4-5). Şeytan’ın hüküm sürdüğü günahkâr dünyada birçokları böyle bir yaşam sürmektedir. Bu insanlar, beklentilerini karşılayan “putlarından” hoşnut olurlar; günahlı insanın öncelik verdiği şey de budur. “Put”un talepleri veya gerektirdikleri haricindeki her şeye karşı duyarsızdırlar. “Put”un kölesi olduklarını göremezler; “put”un kendilerine sağladığı sözde faydayı gözlerini kör edecek derecede arzularlar. Tanrı, halkı ile arasındaki ilişkiyi çoğu kez evlilikle betimlediğinden dolayı, putperestlik de bu ilişkiyi bozan günah, yani zina olarak tanımlanır. Ruhsal zina, Tanrı’ya güvenmemenin veya O’na itaat etmemenin sonucu olup en nihayetinde insanı en büyük puta, yani kendi kendisine tapınmaya ve güvenmeye yönlendirir. Kutsal Kitap’ta bütün bunların Tanrı’nın gözünde iğrenç olduğu belirtilir. Tanrı, halkını putlardan korumayı amaçlar. Kendi yüceliğinin putlara layık görülmesini kabul etmeyen “kıskanç bir Tanrı”dır (Çık. 20:4-6; Yas. 6:13-15). Tanrı, putperestliğin iğrençliğini ve bayağılığını halkına anlatırken belirgin ve çok çarpıcı tasvirler kullanır; bu tasvirler, aynı zamanda putperestlerin putlara derinden adanmışlığına da işaret eder. Eski Antlaşma’da ruhsal zina, başka ilahlara tapınma ve diğer uluslarla ittifaklar kurma biçimlerinde kendini göstermiştir. Tanrı’ya tam bir itaat ve güven gerektiren kutsallık, öbür uluslardan sağlanabilecek faydalar (güvenlik, ekonomik fırsatlar, güç vs) uğruna bir kenara bırakılmıştır. Aynı durum, günümüzde imanlıların dünyanın önemli gördüğü şeylere özlem duymasında da görülür (Luk. 16:15; 1Yu. 2:15-16).

Kutsal Kitap ayetleri bibleserver.com web sitesinde yeni bir pencerede açılacaktır.

Kaynak: Açıklamalı Kutsal Kitap. (İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2010) s. 1255.

Telif Hakları © 2010 Yeni Yaşam Yayınları. İzin ile kullanılmıştır.