“Çünkü RAB ulu Tanrı’dır, Bütün ilahların üstünde ulu kraldır” diye okuruz Mezmur 95:3’te. Tanrı’nın Kral olduğunu bildiren birçok ayet vardır. Kutsal Kitap’taki kral kavramı, adaleti merhametle sağlayan bir yetkiye işaret eder; kral aynı zamanda güzellik, onur ve yücelik gibi değerlerin de sahibidir.

Tanrı, her şeyin yaratıcısı olduğu için tüm ulusların ve evrenin kralıdır (Çık. 15:18; Yas. 33:15; 1Sa. 8:7; Mez. 95:3). Tanrı egemenliğini insanların arasında sürdürür; insanı bu egemenliğin ikinci yetkilisi olarak yaratmıştır (Yar. 1:26-28). Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın tüm evren üzerindeki mutlak yetkisiyle tanımlanan yönetimi sonsuza dek geçerlidir; ama gözle görülen bir olgu değildir. Tanrı, tüm ulusların olduğu gibi İsrail’in de kralıdır; fakat Tanrı’nın İsrail ile arasındaki ilişkinin boyutu, İsrail halkıyla yapmış olduğu antlaşmadan dolayı farklıdır. Tanrı, İsrail’in kralı olarak, halkı yönetmek, korumak ve kurtarmak üzere kral olsun, peygamber olsun, kâhin olsun, her tür önderi kendi krallığının yararına hizmet etmesi için seçmiş ve görevlendirmiştir.

Tanrı’nın Kral Davut’la yaptığı antlaşma, kralın işlevinin ve Tanrı’yla olan ilişkisinin kapsamını daha da genişletmiştir. Böylelikle İsrail kralı, Tanrı’nın İbrahim’in soyu aracılığıyla dünyayı kurtarma vaadinin anahtarı haline gelir; bu soy zamanla “Davut’un soyundan gelen kral” olarak tanımlanır. Tanrı’nın somut olarak görünmeyen yönetimi, Mesih’in egemenlik süreceği dönemde ve Yeni Yeruşalim’de kalıcı olarak görünür hale gelecek, Mesih krallık sürecektir (Tanrı’nın Egemenliği, bkz. Yar. 17:6; 49:10; Yas. 17:14-20; 2Sa. 7:11-14; Mez. 2:7; 29:10; 89; 93100; Va. 19:16). Mesih son ve en büyük önderdir.

Kutsal Yasa’da İsrail’de krallığın kurulmasıyla ve kralın nitelikleriyle ilgili net talimatlar bulunur. Halkı yöneten kral, gerçek kral olan Tanrı’nın temsilcisidir. Tanrı’nın halkıyla yaptığı antlaşmanın gereklerine uymakla yükümlüdür ve bu yönden halkın herhangi bir üyesinden üstün değildir, ancak halkın herhangi bir üyesine kıyasla sahip olduğu güç ve nüfuzdan ötürü ayartılmaya daha açıktır. Kralın Kutsal Yasa’nın bir kopyasını yazıp her gün okuması ve ona uygun yaşaması buyrulmuştur (bkz. Yas. 17:14-20). Hem insan haklarını koruyacak adil bir yönetim sergilemeli hem de halka RAB’be tapınma konusunda öncü ve örnek olmalıdır. İsrail’de dünyasal bir krala ihtiyaç duyulması, Hâkimler döneminde, önderlerin Kutsal Yasa’nın gereklerini yerine getirmemesi yüzünden oldu.

Kutsal Kitap ayetleri bibleserver.com web sitesinde yeni bir pencerede açılacaktır.

Kaynak: Açıklamalı Kutsal Kitap. (İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2010) s. 370.

Telif Hakları © 2010 Yeni Yaşam Yayınları. İzin ile kullanılmıştır.