İnsanın yaşamı boyunca en az bir kereliğine de olsa enine boyuna düşündüğü konulardan biri de ölümden sonra olacaklarla ilgilidir. Kutsal Kitap’ta insanlığın dünyanın sonundaki durumu en ayrıntılı biçimde Vahiy 20; 21; 22. bölümlerde açıklanır.
Neden ölüm var?
Bkz.: Ölüm
Yeni Antlaşma’da ölülerin durumunu ve yerini açıklayan birçok terim kullanılır. İbranice “şeol” sözcüğü Grekçe’ye “hades” olarak çevrilmiştir. Karanlık, toprak, unutulmuşluk ve sessizlikle ilişkilendirilmesi ve ölümden sonra hem imanlıların hem de imansızların gittikleri yer olarak tanımlanması nedeniyle birçokları mezarın bir tanımı olduğunu düşünür; kimileriyse ölüler diyarının bir mecazı olarak görür. Eski Antlaşma’nın bazı bölümlerinde Şeol’un bir yargılama yeri olduğuna dair ipuçları bulunur (Yşa. 66:24; Dan. 12:2; bkz. Yar. 37:35; Eyü. 14:13; Mez. 9:17; 16:9-11; 55:15; Mat. 11:23; 16:23).
Kutsal Kitap’ta insanın öldükten sonraki durumundan çok dirilişten sonraki durumundan söz edilmesi, ölümün de geçici olduğunu ve asıl önemli olanın dirilişten sonraki durumunun ne olacağıyla ilgili düşünülmesi gerektiğini öğretmesinden kaynaklanır. Herkes bir şekilde öleceğine ve tekrar dirileceğine göre (bkz. Dan. 12:1-3; Diriliş), insan hayatının en önemli kararı, “utanca” ve “sonsuz iğrençliğe” mahkûm mu kalacağı yoksa kendisini “sonsuz yaşama” kavuşturacak Olan’a mı teslim edeceğidir.
Tanrı neden cehennemi yarattı?
Tanrı’nın amacı, yarattığı insanlığı sınamaya tâbi tutup başarısız olanlarını cezalandırmak değildir. Tanrı’ya başkaldırarak gökte ve yeryüzünde kötü olan her şeyin yayılıp çoğalmasına yol açan, Şeytan ve onun takipçileri için hazırlanmış, Tanrı’nın adil yargısının gerçekleşeceği yerdir cehennem. Tanrı hiçbir insanın mahvolmasından zevk almaz (Hez. 18:23,32; 33:11; 1Ti. 2:3-4; 2Pe. 3:9), ancak kutsallığından ötürü günahın asıl sorumlusunun cezasız kalmasına da izin vermez (örn. Hab. 1:13). Tanrı, insanın günahtan dönmesi için insanlık tarihi boyunca ona elini uzatmıştır (krş. Rom. 2:4); İsa Mesih’in çarmıhta insanın yerine ödediği bedelle de bu mahkûmiyetten kurtulması için yegâne yolu sağlamıştır. İnsanın üzerine düşen sorumluluk Mesih’e güvenmektir; böylelikle Şeytan ve takipçilerinin uğrayacağı kesin olan mahkûmiyete kendisi de uğramayacaktır.
“Gehenna” sözcüğü Yeruşalim’in güneyinde bulunan ve Ahaz ile Manaşşe’nin krallık dönemlerinde çocukların kurban edildiği Hinnom Vadisi’nin İbranice karşılığıdır. Kutsal Kitap’ın bazı yerlerinde “vadi” (Yer. 7:30-34; 19:1-11), Tanrı’nın gelecekte kötüler için hazırladığı yargı yerinin simgesi olmuştur. “Gehenna” sözcüğünün, İsa’nın yaşadığı çağda bile Hinnom Vadisi’nde yakılan çöp yığınını anlatmak için kullanıldığı düşüncesi geniş çapta kabul görmekle beraber bazı uzmanlar bunun tartışmalı olduğu düşüncesindedir (Mat. 10:28; 23:15,33; Mar. 9:43-47).
Kötülerin eskatolojik (son günlerle ilgili) geleceğini açıklamakta kullanılan dil, sonsuza dek mahvolma (yıkım dolu, amaçsız bir yaşam), Tanrı’yla paydaşlıktan yoksun kalma (2Se. 1:6-10), karanlık, ıstırap, acı ve öfke (“ağlayış ve diş gıcırtısı”, Mat. 22:13; 25:30; Luk. 13:27-28), ateş ve ceza (Mat. 25:41,46; Va. 20:11-15) kavramlarını içerir. Burada kullanılan dilin mecazi olduğunu ve kötülerin tamamen yok olacağını savunanlar da vardır, ifadenin birebir anlamda olduğunu ve kötülerin bilinçli bir biçimde ebediyen acı çekeceğini iddia edenler de vardır.
Cennet neden yaratılmıştır?
Tanrı’nın amacı, günah yüzünden insanla arasında oluşan engel (bkz. örn. Yar. 3:14-19) duvarını kaldırmaktır. Sonunda günah ebediyen ortadan kalkacak, yaratılış artık yaratılma amacına ve ilk durumuna dönecek, Tanrı insanla birlikte yaşayacaktır. İmanlının geleceği bu yüzden Mesih imanlısı olmayanlardan farklıdır. Günahsız İsa Mesih’in çarmıhta günahlı insan yerine günahın ücretini ödemesi, ardından dirilmesi ve Baba Tanrı’nın yanına göğe yükselmesiyle Tanrı ile insan arasındaki engel ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle Mesih’e güvenle hayatını teslim eden herkes, Mesih’e iman etmekle aklanmış sayılır, kendisine verilen Kutsal Ruh sayesinde Mesih’le özdeşleşir ve öldüğünde (günahlarının bedeli ödenmiş olduğundan dolayı) Baba Tanrı’nın huzurunda güvenle durabilir (bkz. 2Ko. 5:1-10). Birçokları söz konusu geleceğin yeni bir göksel mekânda yaşanacağına inanır; bunun yanı sıra Vahiy 20; 21; 22. bölümlerde, doğru kişilerin (bkz. Mat. 1:19) yeni bir yeryüzünü miras alacakları bildirilir. Bu yer bir kent (yeni Yeruşalim) ve bir vatan olarak da tanımlanır (İbr. 11:10; 13:14).
Vahiy Kitabı’nda cennet, İsa Mesih tarafından kurtarılanların Tanrı’yla mutlu ve sonsuz bir beraberlik yaşayacakları yerdir. Eski bir Fars sözcüğünden (pardês) türemiş olan Grekçe “paradeisos” sözcüğü, Yeni Antlaşma’da sadece üç defa geçer ve her defasında “cennet” olarak çevrilmiştir. Anlamı ‘zevkler bahçesi’dir ve Eski Antlaşma’nın Grekçe çevirisinde (Septuaginta’da), ya Aden bahçesini ya da Aden bahçesini andıran ortamları tanımlamak için kullanılır. Luka 23:43’te İsa ölümünden sonra gideceği yerin “paradeisos”olduğunu söyler. 2. Korintliler 12:2-4’te “paradeisos”, Pavlus’un birinin Tanrı’nın kendisinden “dille anlatılamaz sözler” işittiği yer olarak görülür. Vahiy 2:7’de ise “paradeisos”, imanlıların ölümden sonra büyük kutsanma bulacakları yerdir. Bazı yorumcular “paradeisos”un imanlının ölümünden dirilişine dek bulunacağı yerin veya durumun adı olduğunu söyler. İmanlının son yeri Vahiy 21.ve 22. bölümde “yeni Yeruşalim” olarak tanımlanır.
İmanlının Tanrı’ya olan büyük özlemi cennette ebediyen karşılanacak, göksel âlemin bir bireyi olan imanlı Tanrı’ya günbegün daha çok yakınlaşacaktır. Cennet yaratıcı ve sevinç veren işlerin (Tanrı’yla birlikte egemenlik sürmek dâhil) yapılacağı bir ortam olacaktır. Dünyada insana zevk veren işler ve nesneler (spor, müzik, sanat, ev hayvanları vs.) cennette gerçek anlamlarına kavuşacaklardır. Çeşitli diller var olmaya devam edecek, ama iletişimin önünde bir engel oluşturmayacaklardır. Bir zamanlar dünyada tanınmış ya da tanınmamış tüm insanlar cennette birbirlerini tanıyacaklardır. Cennet, yenilenme ve yaratıcı üretim için tasarlanmış gerçek bir dinlenme yeridir. Yaratılış ve insanlık orada Tanrı’nın nihai amacına kavuşacaktır. Yaratılışın başlangıcında insana verilen “egemen ol” buyruğu, en sonunda sevinç ve mükemmellik içinde tüm boyutlarıyla cennette gerçekleşecektir.
Kutsal Kitap ayetleri bibleserver.com web sitesinde yeni bir pencerede açılacaktır.
Kaynak: Açıklamalı Kutsal Kitap. (İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2010) s. 1898-1899.
Telif Hakları © 2010 Yeni Yaşam Yayınları. İzin ile kullanılmıştır.